Direksiyon Geliştirme Merkezi

Telefon : 0212 217 29 11
GSM : 0532 512 17 72

Islak Zeminde Sürüş Teknikleri

özel direksiyon dersi

Kaygan Zemin Sürüş Teknikleri Eğitiminde amaç karlı ve buzlu bir zeminde, tedbirsiz olarak araç kullanılması ve sürücünün önünde beliren bir yaya veya aniden duran başka bir araç karşısında ne yapacağını bilememesi, sonuçlarını bilmeden bilinçsizce hareketlerde bulunması kendisi haricinde trafikteki diğer sürücüleri de tehlikeye sokmaktadır.

Güvenli sürüş tekniklerinin amaçlarından bir tanesi de; kış şartlarında kaygan zemin nedeniyle meydana gelen kazalara bağlı ölüm ve yaralanma risklerini en aza indirecek araç kullanma tekniklerinin gösterilmesi, sürücüyle kaygan zemin için doğru hedef davranışların tekrar tekrar uygulamalar yapılarak alışkanlık kazandırılmasıdır. Buzlu veya karlı olan bir zeminde araç kullanan sürücünün, tehlikeden korunmak için gerekli olan doğru teknikleri uygulaması eğitimin amacını oluşturmaktadır.

Kaygan Zemin Nedir ve Nasıl Oluşur?

Kaygan zemin, herhangi bir etki (Buz, kar, su, kum, yağ ….) ile sürtünmenin azaldığı zemin olarak tanımlanabilir. “Kaygan zemine” hava ve coğrafi koşullar ile insan faktörü neden olabilmektedir. Kaygan zemin genellikle kış mevsiminde oluşmaktadır. Ancak mevsim şartları haricinde, yola dökülen sıvılar vb. de zemini kaygan hale getirebilmektedir.

Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, kaygan zemin dış etkenlerden dolayı oluşmaktadır. Yağmur yağdığı zaman ıslak zemin, kar yağdığı zaman karlı zemin, havanın etkisi ile zeminde bulunan kar veya suyun donması ile buzlu zemin meydana gelir. Bunların yanı sıra zemini kaygan hale getiren, dökülen akaryakıt (özellikle motorin) daha çok kavşaklarda araçların beklemesi sırasında asfalta dökülen sıvılar ve atıkları, kum, yağ veya çok sıcak ortamdan dolayı eriyen asfalt malzemesi gibi diğer etkenler de mevcuttur.

Kaygan zemin durumlarının her birinde araç lastiği ile zemin arasındaki sürtünme katsayısı değişkenlik göstereceğinden, sürüş ve araç ile ilgili her türlü tedbir de değişecektir. Bu durumda, lastik tipi, lastiğe bağlı patinaj zinciri ve akaryakıt katkı malzemeleri gibi güvenlik tedbirleri karşımıza çıkmaktadır.

Islak Zeminde Sürüş

Günümüz trafiğinde birçok sürücü için ıslak ve kaygan zeminde araç kullanmak, araçlarına taktıkları lastiğin özelliklerini ve kullanma aşamasında uygulanması gerekenleri bilememelerinden dolayı sorun haline gelmekte ve kaza yapmalarına yol açmaktadır.

Islak zeminlerde sık sık karşılaşılan “Aqua-planning ya da hydroplanning” olarak adlandırılan, (su yastığı) suyun araçla zemin arasında yastık görevi oluşturmasıdır. Bu durum, ıslak zeminde lastiklerin su kanallarının su yada sıvı ile dolarak zeminle temasının kesilmesi ve otomobilin su yüzeyinde kaymasıdır. Aracın su birikintisine girmesiyle yerden kesilmesi olayını tetikleyen başlıca etkenler lastiklerin taban genişliği, deseni, diş derinliğinin azlığı, düşük lastik havası, suyun derinliği olarak sıralanabilir.

direksiyon sürüş dersi

Bu faktörler çevre ve sürüş şartlarına bağlı olarak kazaya yol açabilecektir. Islak zeminde oluşan su birikintisi görüldüğünde kaygan zemine araçla girmeden önce yapılması gereken şey; öncelikle ayağın gazdan çekilmesi olacaktır. Daha sonra, yumuşak frenle aracın hızı azaltılarak, ağırlığın zemine aktarılması sağlanır. Suya girildiğinde ise, debriyaja basılmasında yarar vardır. Bu sayede fren ani kilitlenme etkisinden kurtularak, oluşabilecek tehlikeden korunulabilir. Diğer tedbirler ise ıslak zeminler için tasarlanmış lastikleri kullanmak ve lastiklerinizin diş derinliklerini sık sık kontrol ettirmektir. Doğru sonuç alınabilmesi için sürücünün güvenli hızlarda araç kullanması beklenen faydayı sağlar. Sürücünün bütün adımları doğru olsa bile hızı fazla ise bu öğrendiği ve uyguladığı doğru davranışlar yetersiz kalabilmektedir.

Islak zeminler elbette kuru zeminlerden daha az tutunmaya imkân verir. Bu nedenle araç özellikle virajda veya eğimli ıslak zeminlerde kullanılıyorsa sert ve ani olarak fren pedalına basmamalı ve takip mesafesini artırmalıdır. Yol yüzeyinin yağmur ile yıkanması, yüzey düzgünse ve lastikler iyi durumda ise yoldaki yağlanma, asfalt gözeneklerin aşınmış lastik partikülleri ile kapanması gibi tehlikeleri temizleyeceği için yol tutuşu açısından avantaj sağlayabilmektedir. Ayrıca yol yüzeyinin ıslanması ile zaman zaman daha da kaygan hale gelen yerler de mevcuttur. Bu yerler, metal mazgal kapakları, kedi gözleri(yola gömülen metal lambalar) , beyaz boyalarla ya da sarı boyalarla çizilmiş yol işaretleri, katran dikişleri, cilalı ve aşınmış yol yüzeyleri, yapraklar ve diğer serpintiler dir. Sürüş esnasında bu tür yerlerden geçerken yapılması gerekenler, genel olarak ani ve sert frenaj ve direksiyon hareketinden kaçınmak, aracın hızını düşürmek ve gereksiz manevralar yapmamaktır.

Karlı - Buzlu Zemin ve Sürüş

Mevsim şartlarının içerisinde sürücülerin en çok zorlandığı, hatta trafiği bazen çekilmez hale getiren kış mevsim şartları bölgesel olarak farklılık arz etse de, kaygan zeminde sürüş teknikleri benzer nitelikler taşımaktadır. Karlı ve buzlu zeminde, araç lastiği ile kaplama arasındaki sürtünme katsayısı ıslak zemine göre daha fazla düşeceğinden, sürüş sırasındaki hareketlerimizde o kadar yavaşlayacaktır. Kaygan zemin durumlarının her birinde araç lastiği ile zemin arasındaki sürtünme katsayısı değişkenlik göstereceğinden, sürüş ve araç ile ilgili her türlü tedbirde değişecektir.

Kötü hava şartlarında güvenli sürüş için, sürüş tekniğinin yanında, araçta bulundurulması gereken malzemeler de önemli rol oynar. Bu arada karlı ve buzlu havada trafiğe çıkacak sürücülerin sürüş stilini yol ve hava şartlarına göre uyarlamaları ve her zamankinden daha dikkatli araç kullanmaları yani tetikte olmaları büyük önem taşır. Gaz pedalına aniden basmaktan ya da bırakmaktan, sert direksiyon hareketlerinden kaçınmalı, fren pedalına yumuşakça basılmalıdır. Çekiş tekerleklerinin patinaja düşmesi ya da direksiyonun harekete cevap vermemesi zeminin kaygan olduğunun göstergeleridir.

Karlı ve buzlu zeminde araç kullanılacaksa, trafiğe çıkmadan önce muhakkak bazı tedbirleri almak gerekir. Bu tedbirler sürücülerin kendisi için ayrı, araç için ayrı olarak alınmalıdır.

Sürücüler için olan tedbirler, normal koşullarda alınması gereken tedbirlerden farklı değildir. Örneğin uykusuz ve yorgun ya da alkollü araç kullanmama. Araçlar için alınacak tedbirler ise, mevsim şartlarına göre araçlarda bulundurulması gereken malzemeleri bulundurmaktır. Bu malzemeler yeri ve zamanı geldiğinde kullanıldığında sürüş açısından sürücü için kolaylıklar sağlamakta hatta muhtemel kazaları bile önlemektedir.

Zincir, takoz ve çekme halatını mutlaka araçta bulundurmak gerekir. Karlı zeminde tutunmayı sağlayan zincir, kış günlerinin en önemli yardımcılarından birisidir. Ancak zincirin takılmasında dikkat edilmesi gereken noktalar mevcuttur. Eski tip “Serme Zincirleri” takmak zaman ve araç-gereç açısından yeni tiplerle karşılaştırıldığında oldukça zahmetlidir. Eski tip zinciri tekerleğe takabilmek için önce aracı krikoyla kaldırmak, ya da zinciri yola sererek aracı üzerine çıkarmak gerekir. Lastik tam olarak zincirin üzerine çıktığında dışta kalan baklalar a üstteki halkaları takmak ve gergiler le sabitlemek gerekir. Zincir takma sırasında dikkat edilmesi gereken en önemli konu, zincirdeki baklaların tamamının aynı yönde durması ve herhangi bir dönmenin olmamasıdır. Aksi halde zincir birkaç metre sonra kopabilir.“Takmatik” zincirleri takmak için ise zincirin kasnak görevini üstlenen çelik tel ya da halatın lastiğin üst tarafından geçirilmesi, bağlantı kancalarının takılması ve gergi lastiğiyle sabitlenmesi yeterli olmaktadır.

Dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biri de, zincir takılıyken belirli bir mesafe kadar gidip sonra durarak, zincirin yerleşmesiyle oluşan boşlukları, gergileri yeniden ayarlayarak ortadan kaldırmaktır. Böylece zincir tekerleği tam olarak saracak ve maksimum güvenlik sağlanmış olacaktır. Bazı sürücüler sadece çekici ya da itici lastiklere zincir takmayı yeterli görmektedirler. Bu uygulama yanıltıcıdır, araç için tutunmada zafiyet yaratır. Ani fren ihtiyacında aracın zincir takılı olmayan lastiklerinde kayma meydana gelecektir.

İyi bir buz kazıyıcı ve ön cam için buz çözücü, kalın buz tabakasını temizleyerek camınız dan uzak tutmaya yardımcı olabilir. Silecek lastiğinin camla temas eden yüzü, kullanımdan dolayı kolaylıkla tahrip olabildiğinden, silecekleri de tahrip ederek hasara uğratabilir. Muhakkak bir takım yedek silecek lastiği bulundurmak ve lastikleri altı ayda bir değiştirmek gereklidir.

Kaygan Zeminde Araç Kullanma

Bazı hava koşulları, sürücünün konsantrasyonunu olumsuz yönde etkiler. En kötü koşullar da, buzlu veya karlı havalar nedeniyle kayganlaşan yüzeylerdir. Bazen yolun tamamı, bazen de belirli bölgeleri buz ve kar nedeniyle kayar. Böyle durumlarda, öndeki araç ile aradaki mesafeyi normalden fazla tutmak, viraj ve kavşaklara girişlerde hızı düşürmek, ayrıca gaz ve fren pedalını kullanırken daha hassas olmak gerekir. Pedallara hırsla sertçe basmak yerine yumuşakça dokunmalısınız. Tüm konsantrasyonunuzu yola verseniz bile, aniden durmanızı gerektirecek bir pozisyonla karşılaşıp karşılaşmayacağınızı hiçbir zaman bilemezsiniz. Tehlikeli bir durum(yol üstündeki küçük bir buz tabakası) sizi hızlı ve yerinde reaksiyonlar göstermeye yöneltir. Eğer yapacak başka bir şey yoksa ve bu buz tabakası üstünde yolunuza devam etmek zorunda iseniz, aracı en iyi yol tutuşunun sağlandığı bölgede kontrol etmeli ve panik frenden kaçınmalısınız.

Kaygan Zeminde Yapılması Gerekenler:

  • Islak, buzlu ve kaygan zeminlerde araç kullanıyorsanız, mümkün olduğunca ani direksiyon hareketlerinden kaçının. Gaz ve fren pedalına ani basınç uygulamayın.
  • Aracınız kar yağarken uzun süre park durumunda kalacaksa, park alanına geri geri girerek park ediniz. Park yerinden çıkarken ileriye yapacağınız manevra, geri geri yapacağınız manevradan daha kolay olacaktır.
  • Yokuşa tırmanırken geriye kaymaya başlarsanız, ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yine yavaş yavaş gaza basın.
  • Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönünde çevirmeniz gerekir. Yani sağa kayarsanız sağa, sola kayarsanız sola çevirin.

Fren mesafesini artıran (tekerleklerin daha kolay kilitlenebileceği) etkenler.

  • Meyil inme
  • Sıklıkla tekrarlanan tümsekler ve çukurlar. Su, yağ, çiğ gibi kayganlığı arttırıcı etkiler.
  • Büyük kamber açıları ve yolun gidiş doğrultusuna dik yöndeki eğimi.
  • Aşırı sıcak veya soğuk lastikler
  • Zincir takılıyken belirli bir mesafe kadar gidip sonra durarak, zincirin yerleşmesiyle oluşan boşlukları, gergileri yeniden ayarlayarak ortadan kaldırmaktır. Böylece zincir tekerleği tam olarak saracak ve maksimum güvenlik sağlanmış olacaktır.

Fren mesafesini azaltan etkenler:

  • Meyil tırmanma.
  • Temiz ve kuru yol yüzeyleri
  • Uygun sıcaklıktaki lastikler

Folyo (Kaygan Zemin) Üzerindeki Eğitimler.

Üzerine su sıkıldığında buzdan bile daha kaygan hale gelen özel bir malzeme olan “folyo”, yapısı dolayısıyla asfalta su ile yapışkanlık özelliği göstermektedir. Üzerinden araç ile farklı açılar ile geçilmesi sırasında frenaj uygulandığında, aracın kendi doğrultusundan başka yönlere gittiği görülür. Yeterli bilginin olmaması halinde, belirli hız sınırlarında folyo üzerine konulan engellerden güvenli bir şekilde kurtularak aynı doğrultuda kalmak, sürücüler için imkânsız hale gelebilmektedir. Bu engeli aşmak için, uygun hız ve zamanlama ile folyo üzerinde fren yapmak, direksiyonu çevirmek engelden kurtulmak üzerine kurulu eğitim çalışmalarında ve teknikleri yeterli ölçüde tekrarlamak gerekmektedir.

Folyo Üzerinde Fren Çalışmaları Hedefleri

  • Ani durumlarda yapılması gereken fren şekli
  • Fren esnasında durma mesafesine etki eden faktörler
  • ABS fren sistemi ile klasik fren sistemi arasındaki farklar.

Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Alıştırması

Tehlikeden frenli kaçış hareketinden farklı olarak, sürtünme katsayısının çok az olduğu bir zeminde aynı hareketin yapılması söz konusudur. Zeminin farklı olmasındaki amaç, sürücülerin araç üzerindeki kontrollerinin zayıf olduğu yerde önüne çıkan engellerden güvenli bir şekilde kaçmalarını sağlamaktır. Kaygan zemin uygulamalarında da belirtildiği gibi, aracın normal hız limitlerinin altında sürülmesi gerekmektedir.

Bu uygulamanın amacı kaygan zemin üzerinde ilerleyen sürücünün önünde bulunan engelden kaçmak için frenaj uygulaması veya sert direksiyon hareketinde bulunmasının yeterli olup olmayacağı sorusunun cevabını göstermektir.

Eğitim Alanının Hazırlanması

Folyo üzerinde frenli engelden kaçış eğitim alanının hazırlanmasının temelinde, folyonun ıslatılarak buzlu zemin etkisi oluşturulması, buradan engelin frenaj noktasına olan uzaklığının belirlenmesi ve engelden kaçışın yapılacağı noktadan aracın duracağı yere kadar konilerle alanın sınırlandırılması yer almaktadır. Alanın belirlenmesi ile sürücü her uygulamada hangi adımlarda yanlış davranışta bulunduğunu sonuçları ile görmesi, hatalı olan davranışlar üzerinde daha çok durularak çalışmaların yönlendirilmesi sağlanır.

Folyo Üzerinde Frenli Engelden Kaçış Hareketinin Uygulanması

ileri sürüş tekniği

  • 1. Eğitim alanının hazırlanışı esnasında gözden kaçırılacak herhangi bir husus, uygulama esnasında kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle, üzerinde frenaj ile kısa süreli kaymanın meydana geleceği folyonun tam olarak ıslatılması gerekir.
  • 2. Sürücü, eğitici ile birlikte parkur başında klasik fren sistemli aracıyla yerini alır.
  • 3. Hareketin ilk aşaması olarak, 40 km/s hızla aracın motor devrini normal tutarak folyo başından parkura girilir.
  • 4. Yatık olan konilere aracın ön tekerlek hizası geldiğinde frenaj uygulanır. İkinci yatık konilerde frenaj sonlandırılır. Burada amaç aracın hızını daha da düşürerek olabilecek en düşük hızda hareketi yapmaya olanak sağlamaktır. Bu süre içerisinde buz etkisine sahip folyo üzerinde kayma gerçekleşecektir.
  • 5. Frenaj sonlandırıldığında aracın tekerlekleri tekrar dönme hareketine başlayacaktır ve direksiyon hareketini yapmamıza imkân verecektir. Frenaj sonu kaçılması gereken engele daha da yaklaşılmış olunacaktır. Sürücünün frenajı sonlandırmasının nedeni eğer ayağı frende basılı kalmaya devam eder ise araçta kızaklama devam edecek, manevra yapsa bile tekerlerin kilitli olmasından dolayı araçta yön alamayacağından dolayı sonuç çarpma olacaktır. Sürücü kısa frenle azalttığı hızıyla ayağını frenden kaldırarak kilitlemeyi çözerek aracı güvenli olan alana almak için direksiyon manevrası yapar. (Sol ayak debriyaj pedalında basılı kalacak)
  • 6. Eğiticinin veya flama ile yönlendiren kişinin göstereceği yöne doğru yumuşak direksiyon hareketi ile engelin önünden kaçma hareketi yapılır. Eğer direksiyon hareketi sert ve ani bir şekilde olursa, ön tekerlekler frenaj esnasında olduğu gibi tekrar “kızaklama” denilen kilitlenme bu kez sert manevra nedeniyle bir süre daha devam ederek beklenen tutunmayı yapamayacağından aracın tekerlerinin manevraya geç cevap vermesi kaçınılmazdır. Bu durumda da gidilmek istenilen yöne araç gitmeyecektir.
  • 7. Yumuşak direksiyon hareketi ile tutunma daha iyi gerçekleşeceğinden yapılan kaçma hareketi tamamlandığında tekrar aracın uygun şeride girmesi sağlanmalıdır. Bunun için aynı yumuşaklıkta direksiyon hareketi yapılarak şeride girilir ve konilerle belirtilen noktada araca frenaj uygulanarak durdurulur. Bu son hareketin yapılmasının amacı, sürücünün önüne çıkan ikinci engele karşı yapması gereken son hareketi yapmasını sağlamaktır.
  • 8. Direksiyon 9: 15 şeklinde tutulmalıdır.